GERÇEK AVCILAR

Yaptığım araştırmalar sonucunda, avcıları. “Gerçek Avcılar”, “Etçiler”, “Eli Tüfekliler” ve “Eyyamcılar” olarak sınıflandırmam gerekiyor.

Gerçek Avcılık, bir tutkudur, dostluktur,dağcılıktır, doğacılıktır, atıcılıktır. Özetle insanın ruhunu dinlendiren, bedenini güçlendiren vazgeçilmez bir sosyal olgudur.

Etçilik, kendilerini koydukları kurallarının hayranı, avcılık için gerekli olan eforu sarf etmeyen, teyple, tuzakla, ağla, kapanla, deniz ve kara araçlarıyla, hayvanları teknolojiye kırdıran kişilerdir. Onlar için evlerine et girsin de nasıl girerse girsin, yenilsin yenilmesin, hiç önemli değildir.

Eli Tüfekliler, kanun nizam tanımayan, insanların, hayvanların haklarına saygı göstermeyen, ateş edip düşürdüğü canlının ne olduğunu dahi merak edip bakmayan, polisten jandarmadan hırsız gibi kaçan, vicdan yoksunu, avcı kelimesinin tek bir harfinden dahi nasibini alamamış kişilerdir.

Eyyamcıların daha fazla suçlanacak tarafları yoktur, hafta sonlarını dağlarda bayırlarda dolaşarak, çeşme başlarında, dere ve göl kenarlarında kurdukları sofralarında, içkiyle, muhabbetle günlerini geçiren kişilerdir. Yaptıkları gelişigüzel atış talimleri ile zaman zaman çevreye ve kendilerine zararlı olabilmektedirler.. Yaban hayatının tüketimine pek etkili olmazlar, üretimine de kulaklarını tıkalı tutarlar. Onları da bilinçlendirerek, kucak açıp aramıza almak temel görevimiz olmalıdır.

Avcı kelimesine yakıştırılan sıfatları yorumlamaya çalıştım.

Elinde kaç milyarlık süper pose tüfeğiyle “yerdeki köy güvercinlerini vurup, etiyle karnımızı doyuruyoruz” diyerek ekrandan yüzümüze sırıtanlara avcı demek mümkün mü? Teybi kurup, günde yüzlerce bıldırcını vurarak, torbasının içinde ölülerini kokutup, canlı kalmış kanat kırığı olanlarına ettikleri eziyet yetmiyormuş gibi bir de köpeklerinin eğitiminde kullananlara avcı denir mi?

Denemeyeceğine göre, şahsını ve başkalarını bilinçli avcı olduğuna lafta inandırmak isteyenlerin de, klüplerde oturup ahkam kesemeye devam etmeleri, hiçbir şikayet mercii olmayan yabanın asil yaratıklarına kalkan olmamaları, bugünkü çarpıklığın seyircisi olarak kendilerini kabullenmeleridir.

Altını çizerek, günün üslubuyla; Gerçek avcı olmayanlar, tükenip ya gidecek ya da doğaya, çevreye, kişilere verdikleri tahribatın vicdani baskısıyla, tüfeklerini duvara asıp evlerine kapanacaklardır. Kötü emsaller hiçbir zaman gerçeklerle bağdaşmayacaktır.


Metin SERTOĞLU

Mevsimsiz

BENZER SAYFALAR

Hayvan-İnsan Sözleşmesi
YABAN TV :Katliam TV mi ?
Avcılık Üzerine
Koruma Altındaki Dağ Keçileri İhale İle Avlanıyorlar
Hilton'da Beslenip Ormanda Seslendiler
Yavru kuşlar uçamadılar

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics