Çevre katliamına devlet ödülü



( Aşağıdaki haber 17.04.2007 de blogda yer aldı. Yani 3 yıl geçmiş üzerinden.. Lütfen , konuyu bilenler ,ya da haber yayınladığından bu yana denizin doldurulduğu yöreyi bilenler , neler olup bittiğini yazsınlar. Paylaşalım..
Bakalım, " siz istediğiniz kadar yazın.. Nasıl olsa 2-3 ay sonra herşey unutulur gider..Biz de istediğimizi yapmış oluruz" Diyenler haklı mı çıktı? )

Haberi hatırlayalım isterseniz. Buyurun :


Şaka gibi turizm ödülü.

Pina Yarımadası ve Çomça Koyu’nda denizi izinsiz dolduran şirketin temsilcisi turizm ödülüne layık görüldü. Aynı firma yetkilisi daha önce ‘denizi doldurur cezası neyse öderiz” demişti

Muğla’nın Güllük Körfezi’ndeki Pina Yarımadası ve Çomça Koyu’nda denizi izinsiz dolduran MNG Holding’in tatil köylerini yapan Günal İnşaat ‘Turizm Haftası’ nedeniyle ödüllendirildi.

Milas Kültür ve Turizm İlçe Müdürlüğü’nde düzenlenen törende ülke ve ilçe turizmine katkıda bulunduğu gerekçesiyle, aralarında tatil köyünü yapan Günal İnşaat’ın da bulunduğu 20 kişi ve kuruluşa, Kaymakam Bahattin Atçı ve Kültür ve Turizm İlçe Müdürü Yusuf Demir tarafından teşekkür plaketi verildi.

ÖDÜLDEN ÇOK MUTLU OLDUK

Üzerinde “Ülkemiz ve ilçemiz turizmine yapmış olduğunuz katkılardan dolayı teşekkür eder, saygılar sunarım. Kaymakam Bahattin Atçı ve Kültür ve Turizm İlçe Müdürü Yusuf Demir” yazılı plaketi Güllük Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Orkun’dan alan tatil köyü proje koordinatörü Sinan Karaağaçlı, “Yöreye önemli bir turistik tesis kazandırdığımız ve istihdam yaratacağımız için bu ödüle layık görüldük, çok mutluyuz” dedi.

BURASI TÜRKİYE . BU İŞLER BÖYLE

Günal İnşaat, ‘Pina Yarımadası’nda ormandan tahsis edilen 85 dönüm arazide 5 yıldızlı, bin 200 yataklı turistik tesis inşaatına başlamış ve Pina Yarımadası ile Çomça Koyu’nda denizi tonlarca hafriyatla doldurduğu için 21 bin YTL para cezasına çarptırılmış, iş makineleri bağlanmıştı.

Törende şirket adına ödülü alan Sinan Karaağaçlı denize kaçak ve izinsiz yapılan dolgu sırasında, “İzin almadık ama denizi doldurduk. Türkiye’de bu işlerin nasıl olduğunu biliyorsunuz, biz büyük şirketiz nasıl olsa izni alırız. Denizi doldururuz, cezası neyse öderiz” açıklamasıyla dikkat çekmişti.


Kaymakam: Yasal çalışmaların yanındayız

ÖDÜL törenine katılan Milas Kaymakamı Bahattin Atçı “Listede olanların isimlerini burada öğrendim. Bu şirkete de ödül verilmesinde bir sakınca yok. Milas bölgesinde yatırım yapan, istihdam yaratan tüm şirketlere teşekkür olarak bu ödülleri verdik. Ancak bu şirketin yasadışı işlerinin karşısında olmaya devam edeceğiz. Yasal çalışmalarının da yanındayız” diye konuştu.

Zümrüt SAYGI / BODRUM - Akşam Gazetesi---17 Nisan 2008

....................................................
Hürriyet Gazetesinde ise aynı haber şu şekilde yer aldı:
....................................................
Denizi dolduranlara verilen plaket geri alınsın
17 Nisan 2008
Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla), (DHA)


Muğla'nın Güllük Körfezi'ndeki Pina Yarımadası ve Çomça Koyu'nu izinsiz ve kaçak olarak dolduran MNG Holding A.Ş.'ye, Turizm Haftası'nda, Milas Kültür ve Turizm İlçe Müdürlüğü tarafından turizme yaptıkları katkıdan dolayı ‘Teşekkür Plaketi’ verilmesine turizmciler tepki gösterdi. Bodrum Otelciler ve Turistik İşletmeciler Derneği (BODER) Genel Sekreteri Hasan Güven,
-“Şirketin, bölgeye yatırım yaparak turistik tesis ve istihdam kazandırdığı için ödülü layık görüldüğü, ancak kaçak dolgu nedeniyle ödülün iptal edildiğinin açıklanıp, örnek olacak şekilde cezalandırılması gerekirdi” dedi.

DENİZİ İŞTE BÖYLE DOLDURDULAR

Pina Yarımadası'nda ormandan tahsis edilen 85 dönüm arazide beş yıldızlı, 1200 yataklı turistik tesis inşaatına başlayan ve yaklaşık bir ay önce Çomça Koyu'nda denizi tonlarca hafriyatla doldurarak iskele ve yol yaptığı için 21 bin 500 YTL para cezasına çarptırılan, işmakineleri bağlanan şirketin, ‘Turizme Katkı’ ödülüne layık görülmesi turizmcileri isyan ettirdi.

Şirkete “Denizi doldurdunuz, alın size teşekkür plaketi” dendiğini, bunun yağmanın önünü açmak anlamına geldiğini ileri süren BODER Genel Sekreteri Hasan Güven, “Bu şirket bir yatırım yapıyorsa, istihdam yaratıyorsa, ülke ekonomisine yarar sağlıyorsa elbette ödüllendirilmeli. Ancak yasa dışı hareket ediyorsa ve bu hareket gelecekte yatırım yapacaklara kötü örnek oluyorsa en ağır şekilde cezalandırılmalı. Şirketin, bölgeye yatırım yaparak turistik tesis ve istihdam kazandırdığı için ödüle layık görüldüğü, ancak, kaçak dolgu nedeniyle ödülün iptal edildiğinin açıklanıp, örnek olacak şekilde cezalandırılması gerekirdi” dedi.

Türkiye Yeşilleri Eş Başkanı Bilge Contepe, tüm tepkilere kulak tıkıyarak denizi doldurmaya devam eden, yetmiyormuş gibi, “Nasıl olsa izini alırız, Biz büyük firmayız” zihniyetin gerçekten büyük firma olduğunu teşekkür plaketi alarak kanıtladığını iddia etti. Plaketin ayıplı olduğunu ileri süren Contepe, “Bu ayıplı plaket Türkiye’de çevre felaketlerine verilen en ağır ödüldür. Bu ödülü alanlar kadar verenler de sorumludur. Plaket iade edilmezse verenler ve plaketi alanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup, sembolik maddi ve manevi tazminat davası açacağız” diye konuştu.

Denize yapılan dolgunun yanlış ve kabul edilemeyeceğini vurgulayan TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy da çevre katliamına verilen ödülün yersiz ve anlamsız olduğunu söyledi. Ulusoy, turizmin doğal güzellikler ve kültürel varlıkların korunarak geliştirebileceğini belirtti.

Milas Kaymakamı Bahattin Atçı'nın, plaket verileceklerin listesini yaptığını ileri sürdüğü Kültür ve Turizm İlçe Müdürü Yusuf Demir ise “Bu konuyla ilgili açıklama yapmak istemiyorum. Yatırımcıya moral vermek istemiştik” demekle yetindi.
............................................................

Bu konuda , 19.Nisan 2008 tarihli Hürriyet Gazetesinde Yalçın DOĞAN'da şunları yazdı:


Pinus Halepensis can veriyor


ÇOK nadide. Özel bir çam türü. Türkiye’de sadece Pina Yarımadası’nda var. Yarımada o nedenle koruma altında.

Yarımada ismini bu özel çam türünden alıyor, Latince Pinus Halepensis ya da Halep Çamı.

Koruma altındaki Pina Yarımadası Bodrum, Güvercinlik Koyu doğusunda. Koruma altındaki Pina Yarımadası’nda iki yıl önce yangın çıkıyor.

Koruma altındaki Pina Yarımadası kıyısında MNG (Mehmet Nazif Günal) şimdi otel yaptırıyor.

ANAYASA NE DER

Ormanlık alanlarda yangın çıktığında, bunun kuralı var. Anayasa madde 169:

"Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devredilemez. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir eyleme izin verilemez."

Pina Yarımadası’nda yanan ormanların yerine yenisi yetiştiriliyor mu? Anayasa’nın bu kuralı yerine getiriliyor mu?

Ayrıca, koruma altındaki bir yerde inşaat izni nasıl veriliyor? Bu izni kim veriyor? Hangi yetkiyle?

KIYI DOLDURMA

İnşaat izni yetmiyor, MNG şimdi aynı yarımadada denizi dolduruyor. Adam donuna doldurmuyor, denizi dolduruyor. Doldurmayla birlikte ortaya bazı sorular çıkıyor:

1- Denizi doldurmak için Kıyı Yasası’ndan geçmek gerek. Kıyılar kamuya açık alan olduğu için. Doldurma bu yasaya uygun mu?

2- Denizi doldurmak için Çevre Yasası’ndan geçmek gerek. Çevreye zararı önlemek için. Doldurma bu yasaya uygun mu?

3- Denizi doldurmak için Su Ürünleri Yasası’ndan geçmek gerek. Balıkların büyüme ve yumurtlama alanını korumak için. Doldurma bu yasaya uygun mu?

4- Bu yasalardan geçmek için, Çevre Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni gerek. Doldurmaya bu bakanlıkların izni var mı?

Varsa, bu yasalara rağmen, izin hangi yetkiyle veriliyor? Yoksa, MNG kıyıyı nasıl doldurabiliyor?

Doldurduğu için para cezası ödüyor. Ödenen para devede kulak. Çok kolay, ver parayı, doldur kıyıyı. İzin olsa da olur, olmasa da. Ne de olsa, burası Türkiye.

TÜY DİKEN PLAKET

Pinus Halepensis ağır yara alıyor. Kimin umurunda?

Koruma altındaki yarımada da cinayet. Kimin umurunda? Tarihi miras, doğal zenginlik nutuklarda süsten ibaret.

Yetmiyor, Milas Kaymakamı MNG’ye turizme katkı plaketi veriyor. "Aferin sen iyi dolduruyorsun" plaketi. Adam iyi dolduruyorsa, plaket almasın mı?

Devlet devlet ise, hükümet iktidar ise, buraya müfettiş göndermek zorunda. İnşaat izninden başlayarak doldurma iznine ve plakete kadar uzanan soruşturma için.

Meclis ilgili bakanlardan hesap sormak zorunda.
......................................................
Yalçın DOĞAN da , MNG nin aldığı plaket ve çevre katliamı ile ilgili olarak bunları söylüyor.

Gazetelerin hemen hepsinde bugün bu haber vardı.
Pervasızca ,herkesin gözünün içine baka baka yasadışı fiili yapıp "PARANIN SÖZÜ GEÇER " diye pişkinlik yapmak O kadar olağan hale geldi ki, ne Ankara'sı ne valisi ne kaymakamı bile umursamıyor artık bu tür ihlalleri..Çünkü , bu efendiye para cezası kesilmiş ,o da paşa paşa ödemişti. Devlet daha ne yapsındı ?

Paraya tapınma bu olsa gerek..Paranın gücü ,bırakın bilmemne Müdürlerini , kralları bile kendine kul ediyor


Peki , nedir bu firmayı bu kadar pervasızca davranmaya teşvik eden ?


"Biz büyük firmayız, biz MNG yiz biz denizi de doldururuz , cezasını da aslanlar gibi trak diye öderiz.."
Bu mantık vahşi batı mantığıdır..Kanun " güçlü " demektir ya da güçlü kanun demektir sözlerinin İkisi aynı kapıya çıkyorsa ,vah benim memleketime..

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics