Biz böyle doğal afet görmedik demeyin, gördünüz !


İzlanda'da geçtiğimiz aylarda patlayan yanardağın , Avrupa'da hayatı felç etmesi ve ulaşımı durma noktasına getirmesi , dikkatimizi yine doğal afetlere yöneltti.
İşte , Zaman Gazetesinde , dünyada yaşanan en unutulmaz felaketlerle ilgili bir yazı.....
Henüz ismini nasıl telaffuz edeceğimizi bilmediğimiz bir yanardağ patladı ve başrolünde Tom Hanks'in oynadığı Terminal filmi gerçekleşti. Pek çok insan, günlerce havaalanında mahsur kaldı. Dünyanın en yoğun hava trafiğinin yaşandığı yer olan Kuzey Avrupa kapandı.

İzlanda'nın kuzey buzul kesimleri yakınındaki Eyjafyallajokull isimli yanardağın patlaması, bütün Avrupa'yı etkileyen bir doğal afet olarak tarihe geçti. Hava trafiğini günlerce kapatan ve insanları karayoluna hapseden kül yığını, aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bir kez daha bizlere hatırlattı.
Bir de teknoloji hususunda ne kadar gelişkin olursak olalım, bu tür durumlarda yaşadığımız acizliği gösterdi. Daha önce de 3 kez patladığı bilinen Eyjafyallajokull, en son 1823'te hareketlenmişti. Bazı haber sitelerinde ve televizyon programlarında küresel bir kıyamete doğru yol aldığımıza dikkat çekilse de, tarihteki tabiat olaylarına ve neticelerine baktığımızda, pek de yeni bir durumla karşı karşıya sayılmayız.


Evet, pek çok insan havaalanlarında mahsur kaldı, uçak trafiği kesildi ve Barcelona futbol takımı Şampiyonlar Ligi maçı için Milano'ya kadar otobüsle yolculuk etti...
Gene de Eyjafyallajokull isimli buzulun Facebook'ta şimdiden 100 bine yakın hayranı var. İzlandaca eyja (ada), fyalla (dağ) ve jokull (buzul) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu yanardağın, hafızamıza getirdiği bazı doğal afetleri ve tabii çok daha kötü sonuçlarını hatırlamakta fayda var. Aynı yerkürenin üstünde ve aynı gökkubbenin altında, başımıza gelen onlarca şey oldu. Birçoğu modern zamanlara denk geldi üstelik. Kül yığını hayatımızı aksatmakla geçti gitti, oysa bazı doğal afetler pek çok insanı da beraberinde götürmüştü...



1 milyondan fazla insanın öldüğü deprem:
Suriye ve Mısır'da, 1202 yılında meydana gelen bir deprem, kayıtlara göre 1 milyon 200 bin insanın ölümüne yol açmıştı. Güney İtalya'dan Anadolu'ya ve Kuzey Mısır'a kadar geniş bir alanda hissedilen depremin, 7,6 ile 11 şiddetleri arasında olduğu tahmin ediliyor. 1201'de başlayan sarsıntılar, 1202'nin sonlarına kadar sürmüş. Bugün Ortadoğu'nun bilinen coğrafi yapısı da çoğunlukla bu dönemdeki depremler kuşağıyla birlikte oluşmuş. 1556 yılında ise Çin'de yaklaşık 8 büyüklüğündeki depremde 830 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.



Rönesans'a kapı aralayan kara veba: Norveç'te 1348 yılında başlayan veba salgını, uzun yıllar Avrupa'da etkili oldu. On dördüncü yüzyıl Avrupa nüfusunun üçte biri (yaklaşık 25 milyon) bu veba salgınının etkisiyle yaşamını yitirdi. Hastalığın kaynağı Norveç olarak bilinse de, aynı yıllar içinde Asya'da da benzer vakalara rastlanmıştı. Özellikle İstanbul üzerinden Ortadoğu'ya ve Mısır'a kadar uzanan hastalık, o dönemde Asya'da oldukça hareketli bir topluluk olan Moğollarla birlikte bütün kıtaya yayıldı. Avrupa'daki salgın, pek çok tarihçinin tespitiyle, Rönesans'a kapı araladı. İnsanların hayatlarının değer kazanması, kişi başına düşen gelirin artması ve böylece sanata yatırım yapılmasında kara vebanın etkisi büyüktü. Benzer bir veba salgını daha sonra İngiltere'de 1665 yılında yaşandı ve 100 binden fazla insanın yaşamına mal oldu.


Avrupa'dan Amerika'ya taşınan hastalıklar:

On altıncı yüzyılda başlayan "Yeni Dünya'yı keşif" hareketleri, Avrupa'dan Amerika'ya büyük göçlerin yaşanmasına yol açmıştı. Daha önce Asya ve Afrika'da koloni tecrübesi olan Avrupalılar, kısa zaman içinde gemilerle yeni kıtaya hareket ederken, bölgedeki yerlilerin daha önce hiç tanımadıkları hastalıkları da beraberinde taşıdılar. Kesin sayıları bilinmese de, 100 milyona yakın yerlinin Avrupa'dan Amerika'ya doğru yaşanan bu taşınma hareketleri sırasında öldüğü tahmin ediliyor.
Çin'in yaşadığı sayısız kıtlık ve susuzluk: Bugün bir milyardan fazla nüfusu ve dünyanın yeni süper gücü olma yolundaki adımlarıyla öne çıkan Çin, tarihte bilinen en büyük zarara yol açmış 10 kıtlık vakasından 6'sına ev sahipliği yapmış. 1876'da başlayıp üç yıl süren bir kuraklık dönemi, 9 milyon insanın ölümüne sebebiyet verirken, Çin tarihinin bilinen en büyük kıtlık dönemi de 1958 ile 1961 yılları arasında Mao Zedong'un iktidarı esnasında yaşanıyor. 20 ile 43 milyon arasında insanın bu dönem içerisinde öldüğü tahmin ediliyor. Çin'deki susuzluk ve kıtlık hadiselerinin en korkunçlarından birisi de 1907 yılında yaşanıyor ve 24 milyon insanın yaşamını yitirmesine neden oluyor. Bu da tarihte bilinen ikinci en büyük kıtlık olarak kaydediliyor.


ZAMAN

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics