Mustafa Cansız ismi, eğer Trabzonlu değilseniz size pek bir şey ifade etmeyecektir.
Fakat onun yetiştirdiği din profesörünü, günümüzün parti lideri Yaşar Nuri Öztürk'ü ise bilmeyen yoktur.
Trabzon'da bir efsane gibi anlatılan, dini sorulara nükteyle, küfürle cevap vermesiyle meşhur Cansız Hoca, 1990'larda ses kayıtları ortaya çıkan ama varlığı kanıtlanamayan Oflu Hoca'nın aksine gerçektir. Karadeniz fıkralarını çağrıştıran dini yorumları da öyle.
Mustafa Cansız, 1895-1975 yılları arasında yaşadı. Arapça, Farsça, Çağatayca, Rumca bilgisi, akademisyenlere taş çıkarır kültürüyle her yönden farklı bir din adamı. Öğrencisi Prof. Dr. Öztürk'e göre , müstesna bir şahsiyet:
- "Sadece ilim ve irfan birikimiyle değil, büyük zekası, hayranlık veren esprileri, hálá yararlandığımız öngörüleri ve engin insan sevgisiyle müstesnaydı. İslam adına sergilenen saptırma, uydurma ve yanlışların altını çizer, bunları yaparken övülecek olanı cömertçe över, sövülecek olana müstahak olduğu şekilde söverdi.
Bana Kursi derdi ve hep şunu tembihlerdi:
-Kursi, oğlum layık olandan layık olduğunu, müstahak olandan da müstahak olduğunu esirgemek namussuzlukve dinsizliktir. Bunu sakın unutma."
Bu sıradışı din aliminin hayatı ölümünden yıllar sonra, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Mehmet Günaydın tarafından kaleme alındı.
"Cansız Hoca," Heyamola Yayınları'ndan piyasaya çıktı.
İşte Cansız Hoca'yı anlatan bir kaç anekdot :
ALT-ÜST
Kadının biri fahişeliği meslek seçer, hayatını bu şekilde geçirir.
Öldüğünde cenaze namazı için camiye getirilip musalla taşına konulur. İmam, kadının cenaze namazını kıldırmak istemez.
Mesele büyür, Trabzon Müftülüğü'ne intikal eder. Müftü telaşlanır. Cansız Hoca'ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay mahalline vardığında cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında şu diyalog geçer.
- Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?
- Hocam bu kadın hayatında hep fuhuş yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı kılınmaz !
- Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da , altta yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?
EDİSON CENNETE GİRECEK Mİ ?
Cansız Hoca'nın bulunduğu bir yerde kimlerin cennete gireceği konusu tartışılıyormuş. Mollalardan biri Cansız Hoca'ya:
- Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluşu gerçekleştirdi ama yine cehenneme gidecek.
- Sen Edison'un cehenneme gideceğini nereden biliyorsun?
- O bizim Peygamber'e inanmadı. Onun için cennete giremez.
Bunun üzerine Cansız Hoca, cevap verir:
- "Bakara suresinin 62. ayetinde şöyle der:
- Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlarve sabilerden kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Yani, bu ayette Allah insanlara Allah'a ve ahiret gününe inanıp hayırlı işler yapmaları şartını getiriyor. Aynı ayet Maide suresinin 69. ayetinde tekrar edilmektedir. Sonra büyük álimlerin ekseriyeti iman sahibi oldukları bilinen bir husustur. Ayrıca , Edison'un son nefesinde nasıl gittiğini ne biliyorsun?"
Ancak adam ikna olmamış. İlla ki cehenneme gidecek, diye ısrar edince Cansız Hoca sinirlenmiş. Şu cevabı vermiş:
-"Allah, senin gibi beş milyon eşşeoğlueşşeği cennete koyacağına bir Edison'u koysun daha kárlıdır."
HOCA ÇIKTI, MANDALAR YESİN
Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır. Hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:
-"Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler. Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiş, kimileri de yok yok....hoca daha fazla yer , onu çıkarın demiş."
Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış. Masadakilerden biri Cansız Hoca'ya, "Hocam niçin kalktınız" diye sormuş. Cansız Hoca şu cevabı vermiş:
-"Hoca çıktı , mandalar yesin."
OKUNAN DUA ÖLÜ RUHUNA GİDER Mİ?
İzmirli avukat dava için Trabzon'a gelmiş. Sohbet esnasında, okunan duaların ölünün ruhuna gidip gitmeyeceği tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin ruhuna gideceğine inanmıyormuş.
-"Seni ancak Cansız Hoca ikna edebilir" demişler.
Hocanın tavla oynadığı kahveye gidilmiş. Adam sorusunu yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.
- Elbette gider.
- Peki nasıl gider?
- Senin anan, hanımın, kızın var mı?
- Var.
- Nerede oturuyorlar?
- İzmir'de.
- Senin ananı, avradını, kızını.....
Adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş :
- Ne biçim konuşuyorsun sen hoca ?
- Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiğine inanmıyorsun da, küfürlerin buradan İzmir'e gittiğine niye inanıyorsun?
DAHA FAZLA ANEKDOT :
Trabzon'da genelevi Patroniçesi Gülizar ölmüş. İskender Paşa Camii'ne getirmişler. Benim kayın pederim de o camide müezzin idi. Hemen bir dedikodu yayılmış. Bu kadının cenazesi kılınmaz. Oflu bir müezzin de vardı. O, cenazenin kılınmasını arzu ediyor. Çünkü çok zengin. İşin içinde de para da var. Cemaatten de çekiniyor. O gün Cansız Camiden en son çıkmış. Cami cemaati ge¬nelde civar esnafı idi. Bir gürültü duymuş. Ne oldu? diye sormuş. Demişler.... Cenazesini kılmıyorlar.
"Durun bir dakika'. Ben ömrümde bu karıya hiç gitmedim. Siz bu kadına gittiniz. Sizin ki kılınıyor da bunun ki niçin kılınmıyor?"
...............................
Cansız Hoca kendi dönemindeki hocaları adam yerine koymuyordu ki. Gezici vaiz olduğu dönemlerde otobüsle Samsun'a gidiyordu. Saçlar uzun. Başında fötr şapka. Yanında veya arka koltukta birisi Arapça bir metin açmış onu okuyor. O, Cansız'ı tanımıyor. Cansız sormuş: Elindeki kitap nedir? Ne okuyorsun? Adam bakmış ki uzun saçlı, fötr şapkalı bir adam, "sen anlamazsın demiş." "Anladım ama sen anlat bana ne var orada?" Kıyafetine bakmış ya herhalde gâvur zannetmiş. Çünkü şekilcilik var ya. "Merak ettim biraz oku bana." Adam okumaya başlamış ama bir cümlede kırk tane irap hatası yapmış. Hoca, ver şu kitabı demiş ve başlamış okumaya. Bak kitap böyle okunur. Senin ağzına, sakalına, ...
................................
CHP İLE DP ARASINDAKİ FARK?
Demokrat Partisi kurulduğu zaman Cansız Hocaya, Halk Partisi ile Demokrat Parti arasında ne fark var diye bir soru yöneltmişler. O da şu cevabı vermiş:
-Hayvan dışkısının üzerinden manda arabasının tekeri geçti. Yarısı bir tarafa, öbür yarısı da öbür tarafa kaldı. Aradaki fark budur.
.................................
AY'A ÇIKMA HADİSESİ
Ay'a insanoğlunun ayak basması dünyada olay oluyor. Cancız Hoca da bir gün Of meydan kahvehanesinde otururken, konu açılıyor. Etrafında Oflu eşraf ile müftü ve hocalar da varmış. Müftü Ay'a çıkıldığına inanmıyormuş. Biri de Cansız Hoca'ya soruyor;
-Hocam Amerikalılar Ay'a çıkmış diyorlar, doğru mu?"
Hoca'dan yanıt geliyor;
-Ay'a Amstrong diye bir Amerikalı çıktı ve oraya s.çtı.
Orada bulunup da ayın nur olduğuna inananlar estağfurullah demeye başlarlar. Bunun üzerine Cansız Hoca;
-Bunun esi, fisi yok. Orası krater, kül, toprak... Oraya çıkan adam s.açacak da iş.yecek de"...
....................................
(Yazı alıntıdır.Ancak ,kaynağını belirleyemediğim için kaynak gösteremedim RB)
Fakat onun yetiştirdiği din profesörünü, günümüzün parti lideri Yaşar Nuri Öztürk'ü ise bilmeyen yoktur.
Trabzon'da bir efsane gibi anlatılan, dini sorulara nükteyle, küfürle cevap vermesiyle meşhur Cansız Hoca, 1990'larda ses kayıtları ortaya çıkan ama varlığı kanıtlanamayan Oflu Hoca'nın aksine gerçektir. Karadeniz fıkralarını çağrıştıran dini yorumları da öyle.
Mustafa Cansız, 1895-1975 yılları arasında yaşadı. Arapça, Farsça, Çağatayca, Rumca bilgisi, akademisyenlere taş çıkarır kültürüyle her yönden farklı bir din adamı. Öğrencisi Prof. Dr. Öztürk'e göre , müstesna bir şahsiyet:
- "Sadece ilim ve irfan birikimiyle değil, büyük zekası, hayranlık veren esprileri, hálá yararlandığımız öngörüleri ve engin insan sevgisiyle müstesnaydı. İslam adına sergilenen saptırma, uydurma ve yanlışların altını çizer, bunları yaparken övülecek olanı cömertçe över, sövülecek olana müstahak olduğu şekilde söverdi.
Bana Kursi derdi ve hep şunu tembihlerdi:
-Kursi, oğlum layık olandan layık olduğunu, müstahak olandan da müstahak olduğunu esirgemek namussuzlukve dinsizliktir. Bunu sakın unutma."
Bu sıradışı din aliminin hayatı ölümünden yıllar sonra, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Mehmet Günaydın tarafından kaleme alındı.
"Cansız Hoca," Heyamola Yayınları'ndan piyasaya çıktı.
İşte Cansız Hoca'yı anlatan bir kaç anekdot :
ALT-ÜST
Kadının biri fahişeliği meslek seçer, hayatını bu şekilde geçirir.
Öldüğünde cenaze namazı için camiye getirilip musalla taşına konulur. İmam, kadının cenaze namazını kıldırmak istemez.
Mesele büyür, Trabzon Müftülüğü'ne intikal eder. Müftü telaşlanır. Cansız Hoca'ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay mahalline vardığında cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında şu diyalog geçer.
- Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?
- Hocam bu kadın hayatında hep fuhuş yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı kılınmaz !
- Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da , altta yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?
EDİSON CENNETE GİRECEK Mİ ?
Cansız Hoca'nın bulunduğu bir yerde kimlerin cennete gireceği konusu tartışılıyormuş. Mollalardan biri Cansız Hoca'ya:
- Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluşu gerçekleştirdi ama yine cehenneme gidecek.
- Sen Edison'un cehenneme gideceğini nereden biliyorsun?
- O bizim Peygamber'e inanmadı. Onun için cennete giremez.
Bunun üzerine Cansız Hoca, cevap verir:
- "Bakara suresinin 62. ayetinde şöyle der:
- Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlarve sabilerden kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Yani, bu ayette Allah insanlara Allah'a ve ahiret gününe inanıp hayırlı işler yapmaları şartını getiriyor. Aynı ayet Maide suresinin 69. ayetinde tekrar edilmektedir. Sonra büyük álimlerin ekseriyeti iman sahibi oldukları bilinen bir husustur. Ayrıca , Edison'un son nefesinde nasıl gittiğini ne biliyorsun?"
Ancak adam ikna olmamış. İlla ki cehenneme gidecek, diye ısrar edince Cansız Hoca sinirlenmiş. Şu cevabı vermiş:
-"Allah, senin gibi beş milyon eşşeoğlueşşeği cennete koyacağına bir Edison'u koysun daha kárlıdır."
HOCA ÇIKTI, MANDALAR YESİN
Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır. Hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:
-"Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler. Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiş, kimileri de yok yok....hoca daha fazla yer , onu çıkarın demiş."
Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış. Masadakilerden biri Cansız Hoca'ya, "Hocam niçin kalktınız" diye sormuş. Cansız Hoca şu cevabı vermiş:
-"Hoca çıktı , mandalar yesin."
OKUNAN DUA ÖLÜ RUHUNA GİDER Mİ?
İzmirli avukat dava için Trabzon'a gelmiş. Sohbet esnasında, okunan duaların ölünün ruhuna gidip gitmeyeceği tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin ruhuna gideceğine inanmıyormuş.
-"Seni ancak Cansız Hoca ikna edebilir" demişler.
Hocanın tavla oynadığı kahveye gidilmiş. Adam sorusunu yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.
- Elbette gider.
- Peki nasıl gider?
- Senin anan, hanımın, kızın var mı?
- Var.
- Nerede oturuyorlar?
- İzmir'de.
- Senin ananı, avradını, kızını.....
Adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş :
- Ne biçim konuşuyorsun sen hoca ?
- Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiğine inanmıyorsun da, küfürlerin buradan İzmir'e gittiğine niye inanıyorsun?
DAHA FAZLA ANEKDOT :
Trabzon'da genelevi Patroniçesi Gülizar ölmüş. İskender Paşa Camii'ne getirmişler. Benim kayın pederim de o camide müezzin idi. Hemen bir dedikodu yayılmış. Bu kadının cenazesi kılınmaz. Oflu bir müezzin de vardı. O, cenazenin kılınmasını arzu ediyor. Çünkü çok zengin. İşin içinde de para da var. Cemaatten de çekiniyor. O gün Cansız Camiden en son çıkmış. Cami cemaati ge¬nelde civar esnafı idi. Bir gürültü duymuş. Ne oldu? diye sormuş. Demişler.... Cenazesini kılmıyorlar.
"Durun bir dakika'. Ben ömrümde bu karıya hiç gitmedim. Siz bu kadına gittiniz. Sizin ki kılınıyor da bunun ki niçin kılınmıyor?"
...............................
Cansız Hoca kendi dönemindeki hocaları adam yerine koymuyordu ki. Gezici vaiz olduğu dönemlerde otobüsle Samsun'a gidiyordu. Saçlar uzun. Başında fötr şapka. Yanında veya arka koltukta birisi Arapça bir metin açmış onu okuyor. O, Cansız'ı tanımıyor. Cansız sormuş: Elindeki kitap nedir? Ne okuyorsun? Adam bakmış ki uzun saçlı, fötr şapkalı bir adam, "sen anlamazsın demiş." "Anladım ama sen anlat bana ne var orada?" Kıyafetine bakmış ya herhalde gâvur zannetmiş. Çünkü şekilcilik var ya. "Merak ettim biraz oku bana." Adam okumaya başlamış ama bir cümlede kırk tane irap hatası yapmış. Hoca, ver şu kitabı demiş ve başlamış okumaya. Bak kitap böyle okunur. Senin ağzına, sakalına, ...
................................
CHP İLE DP ARASINDAKİ FARK?
Demokrat Partisi kurulduğu zaman Cansız Hocaya, Halk Partisi ile Demokrat Parti arasında ne fark var diye bir soru yöneltmişler. O da şu cevabı vermiş:
-Hayvan dışkısının üzerinden manda arabasının tekeri geçti. Yarısı bir tarafa, öbür yarısı da öbür tarafa kaldı. Aradaki fark budur.
.................................
AY'A ÇIKMA HADİSESİ
Ay'a insanoğlunun ayak basması dünyada olay oluyor. Cancız Hoca da bir gün Of meydan kahvehanesinde otururken, konu açılıyor. Etrafında Oflu eşraf ile müftü ve hocalar da varmış. Müftü Ay'a çıkıldığına inanmıyormuş. Biri de Cansız Hoca'ya soruyor;
-Hocam Amerikalılar Ay'a çıkmış diyorlar, doğru mu?"
Hoca'dan yanıt geliyor;
-Ay'a Amstrong diye bir Amerikalı çıktı ve oraya s.çtı.
Orada bulunup da ayın nur olduğuna inananlar estağfurullah demeye başlarlar. Bunun üzerine Cansız Hoca;
-Bunun esi, fisi yok. Orası krater, kül, toprak... Oraya çıkan adam s.açacak da iş.yecek de"...
....................................
(Yazı alıntıdır.Ancak ,kaynağını belirleyemediğim için kaynak gösteremedim RB)
0 yorum:
Yorum Gönder