HES ' ler Doğayı Katlediyor ! Karadeniz insanının yüreği acıyor ......







Kurul adına açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Başkanı Mustafa Yaylalı, "Giderek kuruyan dere yatakları nedeniyle bölge insanının yüreği acımaktadır. Bu bölgede enerji üretilmesi ne kadar önemliyse, üretimi yaparken doğanın bozulmaması ve yatağından akan suyun bulunduğu vadiye verdiği hayatın yok edilmemesi de o kadar önemlidir" dedi.
Yaylalı, bölgedeki HES projelerinin denetlenmesi işinin tek bir otoriteye verilmesini ve doğaya zararlı projelerin itiraz yolu kapalı olacak şekilde acilen iptal edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

TMMOB Trabzon İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan "HES ve Doğa. Hangisinden vazgeçebiliriz?" başlıklı rapor, 15 meslek odası başkanının katılımıyla açıklandı. Raporu okuyan İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Başkanı Mustafa Yaylalı, Türkiye'nin toplam enerji üretiminin yüzde 82'sinin termik, yüzde 16'sının da hidroelektrik santrallerde yapıldığını kaydetti, enerji üretiminde ülke olarak yüzde 73 oranında dışa bağımlı olduğumuzu söyledi.
Karadeniz insanının yüreği acıyor

Yaylalı, HES'ler nedeniyle akarsuların yatağının kilometrelerce değiştiğini ifade ederek, "Bu durum ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Kuruyan derelerin çevresinde yaşayan insanların uyum problemleri yaşayabileceği söylenmektedir. HES çevresindeki yolların yapımı sırasında doğaya ciddi zararlar verilmektedir. Bazı bitki ve hayvan türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dere yatağına verilen su oranının az olması çevre dengesini bozarken, tünel inşaatlarının atık malzemelerinin depolama sahası yerine doğaya bırakılması da çevre tahribatı yaratmaktadır.




Giderek kuruyan dere yatakları nedeniyle Karadeniz insanının yüreği acımaktadır. Dolayısıyla her havzanın ayrı ayrı planlanması ve bunun tek bir kamu otoritesi şeklinde yapılması suretiyle şu ana kadar verilen tüm lisansların gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu bölgede enerji üretilmesi ne kadar önemliyse, üretimi yaparken doğanın bozulmaması ve yatağından akan suyun bulunduğu vadiye verdiği hayatın yok edilmemesi de o kadar önemlidir" dedi.


"Dünyada kötü kabul edilen oran uygulanıyor"
Doğal hayatın zarar görmemesi için dere yatağına bırakılması gereken suyu belirlemek için dünyada Tennant Yöntemi ismi verilen bir yöntemin uygulandığını da belirten Yaylalı, "Bu yöntemde dere yatağına bırakılan su miktarına göre koruma dereceleri belirlenmiştir. Yüzde 60 ve üstü mükemmel yüzde 10 kötü olarak derecelendirilmiştir. Türkiye'de bir çok HES'te ise yüzde 10 'yeterli oran' olarak kabul edilmektedir. Yani Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki vadilerin koruma derecesi 'kötü' sınıfında yer almaktadır. ÇED raporları hazırlanırken bütüncül bir havza planlaması yapılmamaktadır" diye konuştu.

"Otorite boşluğu var"

Mustafa Yaylalı, doğal dengeyi bozmadan yapılacak her türlü HES'in ülkenin menfaatine olduğunu ve karşı çıkılmaması gerektiğini de ifade ederek şunları söyledi: "Ancak HES'lerin yapım aşamasındaki denetleyici kurumun hala net bir şekilde belli olmaması, yatırımcıların yasal boşluklardan yararlanıp doğayı katletmesine zemin hazırlamaktadır. Bir an önce HES yapımı ile ilgili tek yetkili denetleyici kurum belirlenmeli, bu kurumun belirlemiş olduğu yapım kriterlerine uymayan firmaların lisansları itiraz yolu kapalı olacak şekilde iptal edilmelidir. Yapım aşamasında depo sahaları dışına hafriyat dökümü caydırıcı cezai yaptırımlarla engellenmeli, 'cezayı öderim, doğayı kirletirim' mantığıyla hareket edilmesinin önüne geçilmelidir. HES'lerle ilgili her havza ayrı ayrı planlanmalı ve verilen lisanslar gözden geçirilmelidir. Cansuyu miktarı bilimsel verilere göre hesaplanmalıdır. Şu anda çevreyi kirleten firmaların şikayet edileceği merciin neresi olduğu bilinmemektedir. HES projeleri kapsamında yapılacak tüm yapıları İl Özel İdareleri ruhsatlandırmalıdır. Koruma kapsamındaki alanlarda HES'lere izin verilmemelidir. Rüzgar, güneş ve jeotermal gibi temiz enerji teknolojileri de gündeme alınmalıdır. Enerjide dışa bağımlılığımızı gerekçe göstererek doğal güzelliklerimizi ve gelecek nesillere miras olan kültürel varlıklarımızı yok eden projelere onay vermemeliyiz."



HES rekoru Trabzon'da

TMMOB verilerine göre Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki HES projesi sayısı 350. Bu projelerin 7'si işletmede, 25'i inşaat halinde, 119'u su kullanım hakkı, 199'u da fizibilite çalışması aşamasında. En fazla HES projesi olan il 125 projeyle Trabzon. Trabzon'u 75 projeyle Giresun, 66 projeyle Rize, 42 projeyle Ordu, 26 projeyle Gümüşhane ve 16 projeyle Artvin izliyor. 350 proje tamamlandığında kurulu güç toplam 4 bin 704 megavata ulaşacak ve yılda 16.65 milyar kilovatsaat enerji üretilecek. Bu enerji üretimi 3 Keban Hidroelektrik Santrali'nin üretimine eşdeğer olacak. Bu miktarda bir üretim aynı zamanda Türkiye'deki toplam hidroelektrik üretiminin yüzde 46'sına, toplam enerji üretiminin ise yüzde 7'sine denk gelecek.

KARADENİZ GÜNDEM

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics