BİR ÇAM KESE BÖCEĞİ HİKAYESİ -- Eğer bu ağaçlar iki ay içinde yeşermezse.......



Sık ya da seyrek te olsa , mutlaka şehir dışına yolculuk yapıyorsunuzdur.

İzlediğiniz yol ormanlık alanlardan geçiyorsa , geçtiğimiz Şubat ve Mart aylarında , kızılçam ağaçlarının özellikle uç dallarında ve sürgünlerinde oluşmuş beyaz pamuksu tırtıl keselerinden çıkmış tırtılları görmüşsünüzdür.

Latince adı Thaumetopoea pityocampa olan Çamkese böceği denilen bu tırtılllar , kızılçamın ibre yapraklarını yiyerek beslenirler. Toprağa indiklerinde upuzun bir tren katarı gibi onlarcası uç uca dizilerek birlikte hareket ederler. Çam kese tırtılının larvalarının üzerlerinde çok allerjik olan birkaç kimyasalı içeren tüysü kılları vardır , dokunduğunuz takdirde şiddetli allerjik etki yapar ve daha fazla temas halinde hastanelik edecek derecede toksiktir.



İşte bu tırtıllar , Kızılçam ağaçlarının yapraklarını yiyerek , ağacın bir anda yanarak kavrulmuş gibi çırılçıplak kupkuru bir görüntüye bürünmesine yol açar.

Son yıllarda ekolojik dengenin gittikçe artan şekilde bozulması ile birlikte , ağaçlara zararı olan bu tür canlıların doğada mevcut olan düşmanları da yok oldu ya da iyice azaldı.


Hal böyle olunca , aşırı ve kitlesel üreme yapan Çam Kese Böceği , geniş sahalardaki ormanlık alanlarda , insanları dehşete düşüren görüntüler meydana getirmeye başladı.
Çok geniş alanlarda , adeta yangın geçirip yapraksız kalmış ve kurumuş gibi görünen ormanlar , bu manzarayı gören insanlarda büyük bir üzüntüye de sebep olduğundan , Orman İşletmelerini arayarak , gördükleri kurumuş ormanların durumunu anlatmakta , ormanların göz göre göre bir böcek yüzünden kuruyup gittiğini , ilgililerin bu konuda ne yaptıklarını sormaktadır.


Gaziemir 'de görevli olduğum geçtiğimiz yıllardan biriydi..
Bir kaç yıl önce , Konak ilçesine bağlı Cennetçeşme civarında 20 yaşlarındaki ağaçlandırma alanında , çok geniş şekilde çam kese böceği zararı meydana gelmişti.

Gerçekten görüntü tüyler ürpertici idi.
Oldukça geniş bir orman parçası , bütün yeşilliğini yitirmiş , kapkara , kuru gövde ve kuru dallardan oluşmuş bir hale dönüşmüştü.
177 Orman İhbar Hattı 'nı sürekli arıyordu insanlar , büyük bir üzüntü ve öfke ile , bu duruma karşı ne yapıldığını soruyorlardı.

Limontepe semtinde oturan emekli bir öğretmendi , doğrudan telefonuma ulaşarak , beni arayanlardan biri.
Gördüğü manzarayı anlatmaya başladı . Orman göz göre göre mahvolmuştu .
Daha önceki yıllarda hiç olmazsa kışın bir araçla gelip ilaçlama yapılıyordu. Bu yıl , o da yapılmamış ve orman elden gitmişti.

Sessizce , anlattıklarının bitmesini bekledim. Sözlerini bitirince , sahip olduğu duyarlılık ve doğa sevgisinden dolayı kendisini kutladım. Yurttaşlık bilinci , sorgulamayı ve ve bir sorumsuzluk varsa , hesap sormayı gerektirirdi. Gördüklerini ve nedenlerini sorgulayan insanların daha da çoğalması gerektiğini belirttim .

Daha önceki zamanlarda bu zararlıya karşı yapılan ilaçlı mücadelenin , doğaya yararlı olmak bir yana , doğaya zararlı etkileri olması nedeniyle terkedilmiş olduğunu ve başka mücadele yöntemleri kullanılmaya başlandığını anlattım.

Çam Kese Böceğinin , çam ağaçlarının ibrelerini yiyerek ağacın gelişimini durdurduğunu , aşırı kuraklık gibi ekstrem hava hallerinde bunun ağaçları nadiren de olsa kurutma ihtimali olmakla birlikte , Çam Kese Böceği zararı görülen ağaçların kurumadığını , bir ay kadar süren bir duraklamanın ardından yeniden yaprak ve sürgün oluşturarak , kendisini toparladığını , bu sahada da böyle olacağını , bir ay kadar sonra , bu sahayı yeniden yeşillenmiş olarak göreceğini söyledim.
Tatmin olmamıştı . Sözlerime müdahele ederek , eğer dediğim gibi bir ya da iki ay içinde bu orman yeşillenmezse , hakkımda savcılığa dilekçe vereceğini söyledi. Son derece üzgün ve sinirli idi.
Kendisine , bir ay kadar sonra bu ormanı yemyeşil göreceğini temin ettim ve bu zararlıya karşı Orman İdaresince yürütülmekte olan mücadele yöntemlerini anlattım.
Bu zararlı ile eskiden beri yapılagelen en bilinen mücadele , Çam Kese Böcekleri dışarıya çıkmadan keseleri toplayarak yakarak yok etmekti.

Ancak , doğal dengenin kaybolması nedeniyle zararlının ormanlardaki doğal düşmanları kalmadığından , zararlının popülasyonunda artma o kadar hızlı idi ki , böcek kesede iken bütün ormanlık alanlarda kış aylarında işçiler tarafından toplanması pratik olarak mümkün olmayan bir yöntemdi.
İlaçlı mücadele terkedildikten sonra , Çam Kese Böceğinin doğal düşmanlarının ormanda ya da laboratuvar şartlarında üretilip zararın görüldüğü alanlara bırakılarak buralarda çoğalmasının amaçlandığı biyolojik mücadele yöntemleri üzerinde çalışılmaya başlandı.

Tırtılları öldüren yararlı böceklerden birisi , Phyrx caudata isimli bir parazit sinektir. Bu parazitin üretilmesinde yine Türk ormancılarının geliştirdiği “Adacıklar Yöntemi” kullanılmaktadır.
Adacık yöntemi ile keselerin içinde bulunan parazit sineklerinin uçarak çam kese tırtıllarının üzerine yumurta bırakması sağlanır.Böylece tırtıllar parazitlenir
Bu yöntemde yeteri kadar toplanan çam kese tırtıl kozaları , tırtılların dışarıya ulaşamayacağı şekilde çevresinde su kanalları oluşturulan yapay adacıklara bırakılarak , buralarda bu sineğin beslenerek çoğalması sağlanmaktadır.

Orman Karıncası kolonilerinin zarar görülen yerlerde çoğaltılması çalışmaları da diğer bir yöntemdir.
Son zamanlarda önem kazanan en popüler biyolojik savaş yöntemi ise , , Çam Kese Böceğinin tırtılını yiyen ve ormancıların TERMİNATÖR adını taktıkları Calosoma Sycophanta adlı predatör yırtıcı ve parçalayıcı böceğin üretilmesidir.
(Çam keseböceği kozasında avını arayan bir Calosoma yırtıcı böceği )

Bu böceğin en temel gıdası Çam Kese böceği tırtıllarıdır.
Üremesi için tırtıllarla beslenmesi gerekmektedir.
İşte İzmir Orman Bölge Müdürlüğünce üretilen Calosoma Sycophanta bireyleri iki yıldır , az önce şiddetli zarar gördüğünü anlattığım Çennetçeşme civarındaki ormanlık alanlara bırakılarak, Çam Kese Böceği popülasyonunun doğada olması gereken denge düzeyine indirilmesi amaçlanmaktaydı.
İnsan , zekası ile , doğadaki düşmanlarının neredeyse tümünü altederek ortalama yaşam süresini uzatmış ve erken ölüm oranını en aza düşürerek dünya üzerindeki insan nüfusunun orantısız şekilde çoğalmasına yola açmıştı.
Son derece hızlı şekilde artan nüfusunun gereksinmelerini karşılayabilmek için , doğayı onarılmaz noktaya gelecek ölçüde tahrip etmiş , ve yol açtığı çevresel kirletici etkenler ile ekolojik dengeyi tamamen bozmuş , doğadaki düzeni de altüst etmişti.
Doğadaki bu inanılmaz tahribat , biyolojik dengede de olumsuz zararlar ile kendini belli etmeye başlamıştı.
Son yıllarda Ormanlarda kitlesel olarak görülen zararlı böcek üremesinin önüne geçmek için yapılan biyolojik çalışmaları anlatmamı ilgiyle dinlemekte olan emekli öğretmen , Ormancıların orman zararlılarına karşı yürüttüğü biyolojik mücadele yöntemlerini ilk defa duyduğunu söyledi.

Doğrusu , ormandaki kurumaları görünce bir vatandaş olarak büyük bir üzüntüye kapılmıştı. Ancak yapılmakta olan bütün bu çalışmaları duymaktan mutlu olduğunu ve olumlu sonuçlar alınmasını dilediğini belirtip teşekkür ederek telefonu kapattı.

1 yorum:

  1. ağaçlar yurdumuzun can damarları onları en iyi şekilde korumak lazım.

    Sabır ve sevgilerin birleştiği Dostlukların daha çok büyüdüğü Belki yorgun belki yoğun Yinede mutlu ve umutlu Güzellikler dolu günler Seninle Olsun

    YanıtlaSil

 
Clicky Web Analytics