Geleceğimiz erimesin


Bütün dünya giderek kötüleşen çevre koşullarını frenlemeye, dizginlemeye, düzeltmeye çalışıyor. Lider ülkeler, bilim dünyası, sivil toplum kuruluşları buna kafa yoruyor. Ne yapmalı, ne etmeli ki bu tehlikeli gidişin önü kesilsin.

Türkiye de, bu ortak çabalara paralel çalışmalar yapıyor. Bir yandan devlet, diğer taraftan sivil toplum örgütleri hem milleti uyandırmak ve hem de olumsuz gelişmeleri azaltmak için projeler üretiyor, çareler geliştiriyorlar. Böylelikle ülkenin dikkatini çevre felaketlerine, doğal afetlere ve yakın geleceğin geliyorum diyen büyük tehlikesine çekiyorlar.

Bu hafta, iki lider ve önemli kuruluşumuzun yaptığı ortak bir kampanyadan söz etmek istiyorum. Karadaki en büyük ve etkili sivil toplum örgütümüz TEMA ile denizdeki en büyük ve etkili örgütümüz TURMEPA elele vererek, Türkiye’yi uyandırmak konusunda çok önemli ve yararlı bir çalışma yaptılar. Aylarca süren ve “Geleceğimiz erimesin” adı verilen bu kampanyayla TEMA ve TURMEPA, yurt genelinde yüzbinlerce insanımızı ve çocuğumuzu eğittiler. TEMA karadan tırla, TURMEPA ise denizden kendi gemileriyle Türkiye’yi dolaşarak inanılmaz bir eğitim seferberliği başlattılar. Tehlikeyi bir yandan halka, diğer yandan okullarda verdikleri konferanslar ve dağıttıkları eğitici broşürlerle öğrencilere anlattılar. Çok başarılı sonuçlar aldıklarını söylemeliyim.

Sizlere bu kampanyadaki en çarpıcı önlem ve geleceğimizin erimemesi için önerilen tavsiyeleri nakletmek istiyorum. Böylece çorbada bizim de bir tutam tuzumuz olur.

TURMEPA ve TEMA konuyu şöyle özetliyor ve dünyamızı kurtarmaya yardımcı olacak tavsiyeleri şu şekilde sıralıyorlar...

“Gezegenimiz kriz içinde. Dünyanın nüfusu hızla artıyor. Dolayısıyla kirlilik de inanılmaz boyutlara tırmanıyor. İçme suları azalıyor, denizler ve okyanuslar tehdit altında, ormanlar tahrip ediliyor. Doğal ortamı yok olan canlı türleri de yok olmaya başlıyor. Üstelik bir daha dönmemek üzere..

İnsanoğlunun doğal kaynakları yok etmesi yüzünden iklimler, hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde ısınıyor. Bütün bu çevresel sorunlar, bugünün çocuklarına yani yarının dünya vatandaşlarına miras kalacak. Günlük hayatta uygulayabileceğimiz birkaç basit tavsiyeyle tek evimiz dünyamızı kurtarabiliriz.

Dünya çapında ısı giderek artıyor. Bunun başlıca nedeni, atmosferdeki sera gazı seviyesinin çok olması. Bu gazlar insanlar tarafından üretiliyor ve güneşten gelen ısıyı çekiyor. Kutuplardaki buzullar hali hazırda hiç olmadığı kadar hızla eriyor. İklim değişikliğinin etkileri hepimizi etkileyecek.

Buna karşı hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmeliyiz.

Bunun için ne yapabiliriz?

Odadan çıkarken ışıkları kapayın. Klasik ampulleri enerji tasarruflu ampullerle değiştirin. Daha az araba kullanıp, toplu taşıma araçlarını tercih edin. Kağıt, plastik, cam gibi kullandığımız herşeyi geri dönüştürmeye çalışın. İnsanları da bu konuda uyarın. Oynamadığınız eski oyuncaklarınızı başkalarına verin.

İnsanların ürettiği çöpler en sonunda denizlere gidiyor. Rüzgar, dalgalar ve denizde meydana gelen doğal olaylarla birlikte bu çöpler, dünyanın ücra köşelerine bile taşınabilir. Deniz kirliliği doğaya hasar verirken, insan sağlığını ve bir o kadar da denizde yaşayan canlı türlerini ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Ne yapabiliriz?

Çöplerinizi sokağa atmayın. Çünkü en ufak bir yağmur bile onları denize götürmeye neden olabilir. Tekneyle yolculuk yaparken çöpünüzü güvertede bırakmayın. Rüzgar onu denize atabilir. Plajlarda çöpünüzü ortada bırakmayın, çöp kutularına atın. Plastik torba kullanmayın. Plastik torbalar deniz canlılarının ölümüne de neden oluyor. Yasadışı balıkçılık yapanlardan deniz mahsulu almayın. Gönüllü olarak kıyı temizliği aktivitelerine katılın ve çevrenizdekileri yönlendirin.

Günümüzde gezegenimizdeki 2,5 milyardan fazla insan, içme suyuna ve temel sağlık koşullarına erişemiyor. Gelişmiş ülkelerde bir insan, günde 120 litreden fazla su kullanabilir. Fakat bazı Afrika ve Asya ülkelerinde 8 kişilik bir aile, günde 20 litreden az bir suyla yaşamaktadır. Muslukları kapatalım ve kabul edelim ki, dünyanın değişik yerlerinde her gün 4 milyon çocuk hayatta kalma savaşı veriyor. Ne yapabiliriz?

Dişlerinizi fırçalarken musluğu açık bırakmayın. Küveti suyla doldurmak yerine, banyonuzu hızlı bir şekilde duşta yapın. Tuvaletten ve musluktan akan su miktarını azaltmanın yollarını arayın. Çamaşır ve bulaşık makinalarını tam dolu iken çalıştırın. Arabanızı hortumla yıkamak yerine, kova kullanarak yıkayın. Kendi evinizdeki veya çevrenizdeki herhangi bir su sızıntısını hemen bildirin ve derhal onarılmasını isteyin. Çiçeklerin havanın çok sıcak olmadığı saatlerde sulandığından emin olun.

İnsanın tahtaya ve tarımsal alana ihtiyacından dolayı, her geçen gün daha çok orman tahrip ediliyor. Geride çöl kalıyor ve birçok canlı türünün nesli tükeniyor. Bugün her 4 memeliden 1’i, her 8 kuş türünden 1’i ve her 3 sürüngenden 1’i neslinin tükenmesi tehdidiyle karşı karşıya. Ne yapabiliriz?

Ormanlara ve onların biyolojik çeşitliliğine saygı duyalım, etrafımızdakileri de uyaralım. Daha az ağaç harcamak için, kağıtların her iki yüzünü de kullanalım. Kağıtları geri dönüşüme aktaralım. Çünkü bir ton geri döndürülmüş kağıt, 17 tane büyük ağaç demektir. Okulla veya ailenizle ağaç dikim aktivitelerine katılın. Her ne kadar apartmanlarda yaşıyorsanız da, evinizde yeşil köşe oluşturun. Gübre yapın, örneğin yemek artıklarını değerlendirin. Soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanların ürünlerini almayın.’’

TEMA ve TURMEPA daha iyi bir dünya için çalışıyor.(...) Gelin siz de destek olun.

Geleceğimiz erimesin.
can pulak


GÖZLEMGAZETESİNDEN ALINTI

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics