EROZYONLA MÜCADELE HAFTASI ETKİNLİKLERİ DEVAM EDİYOR

( Resim: http://www.nallıhan.net/ )



NASA tarafından yapılan tesbitlerde , Türkiye'nin dünyanın en hızlı çölleşen ülkeleri arasında olduğu belirtilmekte.
Bir an önce , gerekli her türlü önlem yeterince alınmazsa , toplumsal ölçekte doğayı , çevreyi koruma , ve tahrip olan yeşil örtüyü yeniden oluşturma gibi eylemlere geçilmezse , ülkemiz en geç bir kaç on yıl sonra çöle dönüşecek.


Erozyonla mücadele haftasında , erozyonu önleyici etkinliklere hız verilmesinin küresel ölçekte dünya için , ve yerel ölçekte ülkemiz için yaşamsal önemi basın ve sivil toplum kuruluşlarınca vurgulanıyor.

Yıllardır duyduğumuz , ve artık her gün bir çok canımızı alıp giden trafik kazalarına karşı duyarsızlaştığımız gibi ,artık ilgimizi bile çekmez hale gelen erozyon felaketine dikkatleri çekmek için eylemler yapılıyor.
TEMA tarafından , çeşitli kentlerde Toprağa Saygı Yürüyüşü ile erozyon , su kaynaklarının tükenmesi ve kuraklık , gündeme getirilecek ve ilgililerin ve toplumun dikkati çekilecek.
TEMA "Türkiye Erozyonla Mücadele , Ağaçlandırma Ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı" sitesinde konuyla ilgili olarak şu bilgiler veriliyor:

Kuraklık Geçici Değil Kalıcı ....Hayatta Kalmak İçin Harekete Geç...!

TEMA Gönüllüleri Kuraklık ve Su ana temasının vurgulanacağı Erozyonla Mücadele Haftasında TBMM Başkanı Köksal Toptanı ziyaret ederek Su Çerçeve Yasası çıkarılması için desteklerini isteyecek, TEMA'nın bu konudaki çalışmalarını içeren dosyayı sunacak
TEMA Gönüllüleri, Kuraklık ve Su ana temasının vurgulanacağı Erozyonla Mücadele Haftasında TBMM Başkanı Köksal Toptanı ziyaret ederek Su Çerçeve Yasası çıkarılması için desteklerini isteyecek, TEMAnın bu konudaki çalışmalarını içeren dosyayı sunacak



TEMA Vakfı Erozyonla Mücadele Haftası 2008 yılı etkinlikleri 17-23 Kasım 2008 tarihleri arasında. Kuraklık ve Su ana teması ve " Kuraklık Geçici Değil Kalıcı, Hayatta Kalmak İçin Harekete Geç " sloganı ile gerçekleştirilecek. Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, İzmir ve Konya ve illeri başta olmak üzere Türkiye genelinde 345.000 i aşkın TEMA Gönüllüsü, siyasiler, kamuoyu, toplum ve bireyleri hayatta kalmak için yapmaları gerekenler hakkında uyaracak ve harekete geçmelerini isteyecek.

Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri, 17 Kasım 2008 Pazartesi günü İzmir'de Cumhuriyet Meydanı ve Gündoğdu arasında gerçekleşecek ;" Toprağa Saygı Yürüyüşü ile başlayacak. Toprağa Saygı Yürüyüşünde katılımcılar yağmur sularının bir damlasının bile ziyan edilmemesini sembolize etmek üzere ellerinde ters dönmüş şemsiyeler taşıyacaklar. TEMA Vakfı tarafından 12 yıldır geleneksel olarak gerçekleştirilen sessiz yürüyüşte, ülkemizin içinde bulunduğu kuraklık sürecinin geçici olmadığına dikkat çekilecek.

18 Kasım 2008, Salı Günü Ankarada TBMM Başkanı Köksal Toptan ziyaret edilerek kuraklıkla mücadele için Su Çerçeve Yasasının mutlaka çıkarılması gerektiğine dikkat çekilecek. Meclis Başkanına TEMA Vakfının Su Çerçeve Yasası ile ilgili çalışmalarını içeren dosya sunulacak ve destekleri istenecek.

Hafta süresince ayrıca erozyon, kuraklık ve su konulu paneller, belgesel gösterimleri, meşe palamudu ekimleri, Suyunu Boşa Harcama Kampanyası stant çalışmaları, eğitim çalışmaları gerçekleştirilecek.


Hayatta Kalmak İçin Harekete Geç

TEMA Gönüllüleri, tüm bu etkinlikler çerçevesinde siyasetçiler, kamuoyu, toplum ve bireylerden üzerlerine düşen sorumluluk ve görevleri yerine getirmelerini isteyecek.

Siyasetçiler:


Su fakiri bir ülkeyiz. Üstelik su varlığımız giderek azalmakta. Size düşen en önemli görevler: Anayasaya suların Devletin gözetim ve yönetimi altında olduğu yönünde bir hüküm koymalı, acilen su varlığımızı doğru ve verimli kullanmamızı sağlayacak Su Çerçeve Yasasını çıkartmalısınız. Su havzalarımızın planlaması yapılarak su varlığına bağlı tarımsal ürün desenleri geliştirilmeli, tarım arazileri gelişmiş, su tasarrufu yapan sulama yöntemleri ile sulanmalı, drenaj suları doğal arıtımla yeniden kazanılmalıdır. Su kullanım planlamasının doğal varlıkların su ihtiyacını da gözetmesi şarttır. Ayrıca, ülke genelinde yamaçlar üzerine düşen yağmur sularının taşıma gücü kazanmadan önünün kesilerek, toprakta suyun tutulmasına yarayan teraslama sistemini uygulamalısınız.

Kamuoyu:


Ülkemiz bundan böyle hep yarı kurak iklim sürecinde olacak. O nedenle hayatta kalmak için harekete geçmeli ve uyum sağlamalıyız. Size düşen en önemli görev kuraklıkla mücadele ve su varlığı yönetiminin bir devlet politikası haline gelmesi ve en önemlisi Su çerçeve Yasasının çıkarılması için bizi yönetenlere baskı yaparak, konunun takipçisi olmanız.

Toplum:

En önemli göreviniz öncelikle; toplum olarak suyu tasarruflu kullanmayı öğrenmelisiniz. Bunun için yerel yönetimlere baskı yaparak, kentlerde su kullanımında bütün tasarruf önlemlerinin alınmasını, şebeke su kayıplarının engellenmesini, kentsel atık suların tamamı arıtılarak tarımsal su kullanımına geri dönüştürülmesini, yağmur suyu depolama gibi yatırımlar yapılmasını, suyun sanayide kullanımında kapalı su devre sistemlerinin geliştirilmesini, buna rağmen çıkacak atık suların arıtımla geri kazanılmasını sağlamalısınız.

Bireyler:

Su yaşamamız için gerekli temel bir varlıktır ve herkesin suya ulaşmaya hakkı vardır. Ancak, günümüzde gelişmekte olan dünyadaki, her beş insandan biri (toplamda 1,1 milyar kişi), Birleşmiş Milletlerin kullanıcının evine en fazla 1 kilometre mesafedeki bir kaynaktan kişi başına en az 20 litre su olarak tanımladığı güvenli içme suyuna makul sınırlar çerçevesinde ulaşamadıkları için hastalanma ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dünyanın her yerinde kişi başına günde 50 litre su düşmesi için, mevcut küresel su tüketiminin % 1inden azı yeterlidir. Bu nedenle kuraklıkla mücadele ve su varlığımızın korunması için onu doğru, verimli ve en önemlisi tasarruflu kullanmayı öğrenmelisiniz.

Kuraklıkla Mücadele İçin Su Çerçeve Yasasına İhtiyaç Var

TEMA Gönüllüleri, bu yıl 16ncısı düzenlenen Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri çerçevesinde, toplumu oluşturan herkesimi kuraklıkla mücadele ve su varlığımıza sahip çıkmak için harekete geçmeye ve sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyor. Bunun için önce birey sonra toplum olarak suyumuzu tasarruflu kullanmayı öğrenmeli ve kuraklıkla mücadele için Su Çerçeve Yasasını acilen TBMMden geçirmeliyiz.


SU TÜKETİMİ


Dünya yüzeyindeki suların % 96,5’i denizlerde , yalnızca % 3,5’ i ise karalardadır.

Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere dünya yüzeyindeki suların ancak % 3,5’i insan
kullanımına uygun tatlı sulardır. Ancak; biz karalardaki bu miktarın bile hepsinden
yararlanma imkânına sahip değiliz. Çünkü bu miktarın da % 1.74’ü karasal buzullarda
katı halde bağlanmış durumdadır. Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere bütün dünya
yüzeyindeki suların ancak % 1.76’sı insan kullanımı elverişlidir.
Kullanılabilirlik oranı açısından kıt bir kaynak olan suyun tüketim şekli ve amacı
birbirinden farklı 3 su kullanım alanı bulunmaktadır.



Bunlar; genel olarak tarım, endüstri , evsel kullanım alanlarıdır.


Suyun bu kullanım alanlarındaki dağılımında ise çeşitli etkenler
rol oynamaktadır. Bu etkenlerin en önemlisi ülkelerin gelişmişlik durumları (düşük, orta
ve yüksek gelirli ülkeler) ve buna bağlı üretim-tüketim ilişkileridir. Suyun kullanım
alanlarına dağılımı düşük, orta ve yüksek gelirli ülkelerde farklı oranlardadır


Düşük gelirli ülkelerde; gelir kaynaklarının büyük oranda tarıma dayalı
olması nedeniyle kullanılan suyun % 87 gibi büyük bir oranı tarımda, % 8’i evlerde ve
yalnızca % 5’inin ise endüstriyel üretimde kullanıldığı görülmektedir. Yüksek gelirli
ülkelerde ise durum farklıdır. Suyun % 59’u tarımda, % 11’ evlerde ve % 30 gibi yüksek
bir oranı da sanayide kullanılmaktadır. Yüksek gelirli ülkeler düşük gelirli ülkelere oranla
tarımsal üretimde % 28 oranında daha az su kullanıldığı görülmektedir. Ancak; tarımsal
kullanımdaki bu fark yüksek gelirli ülkelerde tarımsal üretimde “su tasarrufu” yapıldığı
anlamına gelmemektedir. Düşük gelirli ülkelerdeki % 87’lik tarımsal su kullanımı yüksek
gelirli ülkelerde % 59’a düşerken aradaki % 28’lik farkın % 25’i endüstriyel üretime ve%
3’ü ise evsel kullanıma kaymıştır. Bu noktada ise yüksek gelirli ülkelerde suyun
endüstride kullanımı dikkat çekmektedir.
Orta gelirli ülkelerde ise yine tarımsal kullanım %75 gibi yüksek bir oranda iken endüstriyel kullanım % 13 ve evsel kullanım % 12’dir.
Türkiye’de ise suyun % 75’i tarımda, % 11’i endüstride ve % 14’ü ise evlerde
kullanılmaktadır. Su kullanım alanları oranlarına göre ülkemiz “orta gelirli ülkeler
sınıfındadır diyebiliriz



Evsel su kullanımı da önemli olmakla birlikte su kullanımının azaltılması veya su kullanım
verimliliğinin arttırılması konusunda yapılacak çalışmalarda öncelik, düşük ve orta gelirli
ülkelerde tarımsal kullanım, yüksek gelirli ülkelerde ise hem tarımsal kullanım hem de
endüstriyel kullanım alanlarında olmalıdır.
Birim alandan daha çok ürün alabilmek veya bir yılda 2–3 hasat elde edecek şekilde
intensif tarım uygulaması için, tarımda sulama yapılmaktadır. . Dünya üzerinde tarım
ürünlerinin % 40’ından çoğu sulanan arazilerden elde edilmektedir. Bu araziler, toplam
arazilerin % 17’sini oluşturmaktadır
Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde tarımsal su kullanımın yüksek olmasının
nedenlerinin başında uygulanan sulama yöntemleri gelmektedir. Genellikle “salma
sulama” tekniğiyle sulama yapılmaktadır. Bu sulama tekniğinde bitkinin ihtiyacı olan
sudan çok fazlası toprağa verilmekte ve böylece ihtiyaç dışındaki su boşa gitmektedir. Bu
tür sulamanın bir başka sakıncası da toprakta tuzlulaşma sorununu ortaya çıkarmasıdır.
Aşırı ve bilinçsiz sulama sonucu yeraltındaki sular yüzeye çıkmakta ve toprak
çoraklaşmaktadır.
Bu sorun ülkemizde GAP projesi ile uygulamaya konulan sulama
alanlarında da yaşanmaktadır. Tarihte ise Sümerliler, Güney Mezopotamya'daki zorlu
ortamda büyük bir özenle kurdukları dünyalarını uyguladıkları hatalı sulama yöntemi ile
yine kendileri yıkmışlardır.
Hangi düzeydeki ülke olursa olsun en büyük su tüketimi tarımda olmaktadır. Dolayısıyla asıl tasarrufun da tarımda yapılması gerekmektedir. Geleneksel ve vahşi sulama sistemlerinin artık terk edilmesi kesin bir gereklilik olmuştur. Tarım alanlarında sulama tekniği olarak “damla sulama” geleneksel hortum ya da kanal sulamasına oranla,kullanılan su miktarını % 30–70 azaltırken, ürün verimini de % 20-90 arttırmaktadır.
Damla sulama tekniği aynı zamanda topraklarda tuzlanma sorununu da ortadan
kaldırmaktadır. Bu konuda çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve yatırım gerektiren bir çalışma olduğu içinde desteklenmeleri gerekmektedir.
Tarım alanlarında olduğu gibi özellikle yüksek gelirli ülkelerde suyun endüstride kullanım verimliliğini arttırmak da suyun verimli kullanımı ve tasarrufu açısından önem taşımaktadır. Suyun kıt bir kaynak olduğu ve giderek su tasarrufunun daha da önemkazandığı günümüzde sanayi üretim süreçlerinde alınacak önlemler ve geliştirilecek
tekniklerle suyun verimli kullanımı ve tasarrufu mümkündür. Örneğin ABD’de, 1 ton çelik için tüketilen 280 ton su miktarı, geri kazanma tekniği ile 14 tona düşürülmüştür. Bu
yöntemde fabrikada çeşitli üretim aşamalarında ortaya çıkan “atık sular” arıtılarak
yeniden üretimde kullanılmaktadır. Aynı şekilde Almanya’da yeni tekniklerle, kâğıt
üretiminde harcanan suda % 99 oranında tasarruf sağlanabilmiştir.

EROZYONLA MÜCADELE HAFTASI TEMA GÖNÜLLÜLERİ ETKİNLİK PROGRAMI
(17-23 Kasım 2008)

Tarih - İl - Program
17 Kasım 2008 İzmir 10:30 Anıtta Çelenk Sunumu
11:00 Toprağa Saygı Yürüyüşü (Cumhuriyet Meydanı ile Gündoğdu arasında )
14:00 Panel (Fuar İzmir Sanat Oditorium Salonu)
Konu 1: Tarımda Etkin Su Kullanımı
Prof. Dr. M. Ali UL ( E.Ü.Zir.Fak.Tarımsal Yapılar ve Sulama )
Konu 2 : 2010’a Gelirken Etkin Su Kullanımı
Sedat KÖSE ( İzmir Zir.Odası Bşk.)
17 Kasım 2008 Trabzon 13:00 Basın Toplantısı (Yer: Gazeteciler Cemiyeti)
17 Kasım 2008
17-23 Kasım 2008
İstanbul
14:00 Erozyon, Toprak, Su ve Enerji (Kadıköy)
Merkezi, TEMA Vakfı İstanbul Tem. Yrd. Melek Sevil İRENGÜ)
10:00 TEMA Standı (Caddebostan ve Kazım Karabekir Kültür Merkezleri)
TEMA Erozyon, Orman ve Su anlatımı (Ümraniye Aşağı Dudullu İÖO)
Erozyon Belgeseli Gösterimi (Sarıgazi Kültür Merkezi)
17 Kasım 2008 Eskişehir 14:00 TEMA ve Erozyon Konulu Eğitim (İsmet Paşa İ.Ö.O)
17 Kasım 2008 Zonguldak 12.30 Atatürk Anıtına çelenk koyma ve basın açıklaması
13.30 TEMA Su Tasarrufuna Çağrı Standı (Gazipaşa Caddesi Belediye Kültür
Merkezi önü (Conta Dağıtımı)
17 Kasım 2008 Ankara 09:00 Stant çalışması (Etap Altınel Otel)
18 Kasım 2008 Ankara 10:00 Suyunu Boşa Harcama Kampanyası Standı (Yüksel Cd.)
TEMA Fotoalem “Doğa” Fotoğraf Sergisi (Antares Alışveriş Merkezi)
11:00 TBMM Başkanı Köksal TOPTAN’ı ziyaret ve Su Çerçeve Yasası dosyası
teslim
18 Kasım 2008 Erzurum 15:00 Panel : Arazilerin Amaç Dışı Kullanımı (Erzurum Üniversitesi)
18 Kasım 2008 İstanbul 10:00 Küresel İklim Değişimi ile Artan Erozyon / Su ve Gıda Güvenliğimiz
(Kazım Karabekir Kültür Merkezi, TEMA Vakfı İstanbul Tem. Yrd.
Melek Sevil İRENGÜ
Toprak Doğa Fotoğraf Sergisi
Fotoğrafçı: Lütfiye BUTT
18 Kasım 2008 Trabzon 10:00 TEMA Standı (Kent Merkezi)
18 Kasım 2008 Eskişehir 14:00 Yavru TEMA’lılar Botanik Bahçesi Gezi
19 Kasım 2008 İstanbul 13:30 Belgesel Gösterimi (Karamancı Kültür Merkezi)
19 Kasım 2008 Ankara 10:00 Anıtkabir Ziyareti ve Çelenk Konulması
20 Kasım 2008 Konya 13:00 Toprağa Saygı Yürüyüşü ( Anıt ile Ticaret Odası arasında)
14:00 Panel ( Konya Ticaret Odası Salonu)
Konya’da Erozyon ve Kuraklıkla Maruz Kalınan Tehlike
(Namık Ceyhan - TEMA Konya İl Temsilcisi
Sulak Alanların Durumu (Doç.Dr.Serpil Önder - Selçuk Ün.Zir.Fak.)
Rüzgar Erozyonu ve Çölleşme (Zir.Y.Müh. Mustafa Okur-Top.ve Su
Kaynakları Ar.Ens.)
20 Kasım 2008 Ankara 10:00 Fidan Dikimi (Çubuk)
20 Kasım 2008 Trabzon 18:00 Seminer Erozyon ve Türkiye Gerçeği (Mimarlar Odası)
TEMA Vakfı Trabzon İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Coşkun ERÜZ
20 Kasım 2008 Eskişehir 14:00 Kent Ormanı Gezisi
21 Kasım 2008 Adana 18:00 GAP ve Aral Belgeselleri Gösterimi (Belediye Salonu)
Panel: Küresel Isınmanın Tarım Üzerine Etkisi (Prof. Dr.
İbrahim ORTAŞ ve Prof. Dr. Suat ŞENOĞLU)
21 Kasım 2008 Ankara 12:00 Mamak – Sincan Banliyö Hattında TEMA Gönüllülerinin yakalara kağıt
yaprak takma etkinliği
21 Kasım 2008 Mersin 09:00 Panel Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı (Mersin Üniversitesi)
TEMA Vakfı Mersin Temsilcisi Şükrü ALTINOVA
21 Kasım 2008 Eskişehir 14:00 Meşe Palamudu Ekimi (Bozdağ)
22 Kasım 2008 Ankara 11:00 Stant çalışması ( Antares Alışveriş Merkezi )
23 Kasım 2008 Eskişehir 14:00 Meşe Palamudu Ekimi (Doğan kaya TEMA Köyü)
23 Kasım 2008 Zonguldak 09:00 Doğa Yürüyüşü (Harmankaya Şelaleri)
23 Kasım 2008 İstanbul 10.30 Açıkhava Toplantısı (Küçükçekmece)
23 Kasım 2008 Erzurum 11:00 Toprağa Saygı Yürüyüşü ( Yenibosna ile Havuzbaşı arasında)

TEMA
SUYUNU BOŞA HARCAMA

İLGİLİ KONULAR: "Erozyon:Topraklarımızın sinsi kanseri"

0 yorum:

 
Clicky Web Analytics